Ferda Boz Güneri
- Ayrıntılar

Tac’ul Kısas kitabında diyor ki: “Mirac gecesinde Allâhü Teâlâ’nın selâmı, hak peygamberine ulaşınca, Resûlullah (s.a.v.) bakıp ümmetini gördü. Selâm şerefine onları da ortak edip: “Esselâmü aleynâ” dedi. Sonra bütün peygamberleri de zikredip: “Ve alâ ibâdillâhis sâlihîn” dedi. Melekler bu büyük hâl ve manzara karşısında hayran kalıp: “Eşhedü en lâ ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resûlühü” dediler. O zaman Allahü Teâlâ: “Habibim, (bu kelimeleri) Mi’râc gecesinin hediyesi olarak ümmetine götür. Namazda bu kelimeleri söyleyene, göklerdeki her meleğe verdiğim sevâbı veririm.” buyurdu. Sonra: “Ey Habibim ne dilersin?” buyurdu. “Yâ Rabbi, günahkâr ümmetlerim vardır, onları bana bağışla” dedi. “Ümmetinden yetmiş binini sana bağışladım. Başka ne istersin?” buyurdu. “Ümmetimi isterim, yâ Rabbi”. “Yetmiş binini daha sana bağışladım; başka ne istersin?” buyurdu. “Ümmetimi isterim, yâ Rabbi” dedi.
Bu Hadîs-i Şerîfi bildiren râvî der ki, yedi yüz defa bu emr-i ilahi geldi, her defasında, ümmetimi isterim dedi. Allahü Teâlâ: “Ey Habibim, bu kadar istiyor musun?” buyurdu. “Yâ Rabbi, bağışlayıcı sensin, isteyen de ben. Ne yapsalar da, kim olsalar da, hepsini bana bağışla” dedi. Allâhü Teâlâ: “Ey
- Ayrıntılar

Gördüm…
İçime alev düştü.
Hayallerim kanatlanmış,
Yıkılmış evin önünde, bir bebek.
Üşümüş karların altında,
Taze tomurcuk, açmamış henüz,
Körpe kuzu, annesini emmeye durmuş,
Donmuş,
Anne sütünün ilk damlası dudağında.
Yer, çok sallama bebeği,
Anne ninnisiyle uyuyacak.
Kar çok yağma, örtme üzerini bebeğin,
Annesinin sıcak koynu, onu saracak.
Ağladım,
Gözümde yaş dilimde dua,
Kanat açmış, uçmuş meleğim,
Doymadan hayata.
- Ayrıntılar

Hz. Muhammed (sav) Efendimiz ile Ebû Bekir Sıddık (r.a) Hazretlerinin girdikleri o mağara gizlenebilecek gönül mağarasıdır ve orada korkulmaz. Cenab-ı Hakk, onlara Kur’ân-ı Kerîm (Tevbe 9/40) âyet-i kerîmesinde,
“lâ tahzen innallâhe meanâ”
“Mahzûn olma! Muhakkak ki Allah bizimle berâberdir” diyordu.”
Allah kendileriyle birlikte, Hz. Resûlullah da zâtıyla mevcûd olduğunu bildirmiştir.
Zararlı nefsî güçlerden korunmak için bir müddet “gönül mağarasında” gizlenmek gerekmektedir.
Dışarıda ise, iki aciz varlık onları korumuştur, ki bunların biri örümcek, “yer ehli” diğeri de, güvercin “gök ehli”dir.
Her ne kadar bunlar zahiren “nefs-i emmâre” hükmünde iseler de, onlarda bulunan zâtî tecellî dolayısıyla zararları değil faydaları olmuştur.
İşte sen de Rabb’ınla gönül mağaranda gizlenirsen ne gök, ne yer ehlinden kimse sana kötülük yapamadığı gibi, yardımcı da olurlar.
Göçük altında olan, ümmetlerinden kalanlar var. Allah c.c ayette belirtildiği gibi onlarladır. Yaşamla ölüm arasında kalan yaşantıda Allah-u Teala’nın görünmez orduları onların yanında. Bebekler özellikle çocuklar ve çok yaşlı olanlar dikkatimi çekti. Günlerdir göçük altında değillermiş gibi sevinçle ve sükut halde, bazısı gülerek, bazısı dualar ederek, agucuklar saçarak göçük altından alındılar. Bunu sağlayan nasıl bir kudret, nasıl bir koruma ve de eman içindeydiler. Ol deyince olduran Rabbim, korun deyince iğne batmadan bedenine kurtaran da Rabbim.
Dileğimiz ve duamız, tüm insanlığın ve özelliklede Ümmet-i Muhammed’in böyle ağır bir imtihanla felaketlerle karşılaşmaması.
Ölenlerimize Allah’tan rahmet, şehadet mertebesinin en yüce mertebesi ve şerefiyle nasiplenmelerini dilerim.Kalan deprem gazilerimize de Allah’tan acil şifalar dilerim.
- Ayrıntılar

Ülke bizim, insan bizim, acı bizim, Allah’ım sabırlar versin.
Ülkemizin doğu ve güney bölgelerinde yaşanan depremlerde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum, geride kalanlarımıza da sabırlar dilerim.
MEDİNE DEMİRCİ KÖRÜGÜ GİBİDİR
Araplardan bir cemâat, Medine’de Rasûlullah (s.a.v.)’ın yanına gelip, müslüman oldular. Bir müddet sonra Medine vebâsına tutuldular. Geldiklerine pişman olarak Medine’den çıkıp gittiler. Ashâb-ı Kiram’dan bazıları onları karşılayarak:
“Siz ne diye dönüyorsunuz?” dediler.
“Medine vebasına tutulduk, Medine’den nefret ettik!” dediler. Onlara:
“Rasûlullah, size güzel bir örnek değil mi?” diye sordular. Bazıları münafıklık ettiler, bazıları da etmediler. Çünkü onlar müslümandılar.
Medine’den çıkıp gidenler hakkında Peygamberimiz (s.a.v.):
“Medine, demirci körüğü gibidir; temizi kor, kiri, pası, dışarı atar!” buyurdu.
Yüce Allâh (c.c.)’da indirdiği ayette:
“Size ne oluyor ki, münâfıklar hakkında iki fırka oluyorsunuz? Allâh, onları kazandıkları şey yüzünden tersine döndürmüştür. Allâh, her kimi saptırırsa, artık sen onun için bir yol bulamazsın! ”
- Ayrıntılar

Asr-ı Saadet’ten muştun var
Her köşende anlatılan hikayeler
Biter mi yaşanmışlıklar
Tarih ve hayatlar
Adını kalp koysalar yeridir
Dünya merkezinde önemin
Boğazın, denizin, ormanın
Dillere destan her bir yerin
Peygamberim metheder
Seni fetheden komutan ve askerini
Kutlu şehir muştulu şehir
Mübarek olsun nûrlu şehir
Adın surlarla anıldı
Geçilmez bentler sarıldı
Var mı böyle şânlı ordu ve komutan
Dünya bu komutana hayran kaldı
Adınla çağ açıldı çağ kapandı
Tarih seni hep güzel andı
Boğazın, serin suların
Tepelerin , seyir yerlerin
- Ayrıntılar

Aldı eline sancağını
Daim izinde yürüdü Efendisinin
Bu çağın son elçisi
Ahir zaman öncüsü
O Kevkeb-i Dürrî dir
Ay ve yıldız gibi olan
Çok parlak bir incidir
Nurlu çok güzel ve zümrüt gibi olan
Celâllidir gözlerinin yeşili
Yanağındaki benden tanırlar seni
Karnı büyük omuzlar geniş
Beyaz üzerine kızıl ten rengi
Ufukta doğan son güneşsin Sen
Nurun ve imanınla
Alemler,kâinat donanır
Dünyamız aydınlanır
Yağmurlar seninle yağar
Güneş seninle ışık saçar
Keskin bir gözdür gözün
Ahenkli bir nağmedir sesin
Sen bizlere soğuktan sonra gelen
Sımsıcak bir ev ve arkadaş
Şefkatli bir babasın
Evlatlarına düşkün ana
Öz bir kardeşsin
- Ayrıntılar

Duam var;
Gözsüz dilsiz garipleri bulur..
Duam var;
Oksuz silahsız, zalimi vurur…
Duam var;
Sinelerde, gözyaşında, perdesiz…
Duam var;
Kalbindeki endişeleri yavaşlatan…
Duam var;
Senin hikayen, seni yaratan tarafından yazıldı…
Duam var;
Önündeki hayat, arkanda bıraktığın zorluklardan daha güzel…
Duam var;
O, senin en derin düşüncelerini endişelerinin farkında…
Duam var;
Kalbimden geçen söyleyemediğim her şeyi biliyor…
Duam var;
Bil ki seni böyle yüklü bırakmayacak…
Duam var;
Dualarını cevapsız bırakmayacak…














